MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... . tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 03/05/2005 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılar... ve ... hakkında açılan davanın reddine, ... aleyhine açılan davanın husumetten, ... aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine, diğer davalılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen 15/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili, davalılar ..., ..., ... mirasçıları, ... ve ... tarafından istenilmekle ...'dan gayrı tarafların süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-İlam, temyiz eden davalı ...'ya 26.01.2012 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise 12.03.2012 'de verilmiştir. HUMK’nun 432/1. maddesi uyarınca temyiz süresi onbeş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde onbeş günlük yasal süresinin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı ...'nın temyiz dilekçesi reddedilmelidir.2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ...'nın tüm, davalılar ..., ..., ... ve ... mirasçılarının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.3-Davalılar ..., ..., ... ve ... mirasçılarının diğer temyiz itirazlarına gelince:Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar.... hakkındaki davanın kusur yokluğundan, davalı ... hakındaki davanın husumet yokluğundan, davalı .......hakındaki davanın dava şartı yokluğundan reddine, diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... mirasçıları ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalılar ..., ..., ..., ... ve ... mirasçıları tarafından temyiz olunmuştur. Davacı ... vekili, ... Devlet Hastanesinde dava dışı ...'nun ameliyat sırasında vefat etmesi nedeniyle ... aleyhine İdare Mahkemesine açılan dava sonunda bakanlık aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, bakanlıkça ölenin yakınlarına tazminat ve mahkeme masrafı olarak toplam 33.346.45.TL ödeme yapıldığını, davalıların kusurları ile hazinenin zararına yol açtıklarını belirterek ödenen miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalılar kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece bilirkişi kurulundan alınan rapor ve ek raporda; hastane muayene komisyonu başkan ve üyeleri ..., ..., ... ve .....'ın ihale konusu tıbbi gaz tüplerini teslim alırken şartnameye uygun olarak teslim edilip edilmediğini kontrol etmekle yükümlü oldukları, muayene komisyonu başkan ve üyelerinin denetim görevini yerine getirmediklerinden zararın oluşumunda %50 oranında sorumlu bulundukları, ihaleyi alan firmanın ise, ölüme sebebiyet veren karbondioksit tüpünü idareye şartnameye aykırı şekilde teslim ederek açık bir şekilde hukuka aykırı davrandığı, bu nedenle davalılar ..., ... ile ...'ın gazların doldurulmasında ve tesliminde hukuka aykırı davrandıklarından %50 oranında sorumlu bulundukları, diğer davalıların her hangi bir hukuki sorumluluğundan söz edilemeyeceği belirtilmiş, mahkemece; bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu hükme esas alınarak, muayene komisyonu başkan ve üyeleri ile ihaleyi alan firma yetkilileri ve gazın doldurulmasından sorumlu bulunanlar zararın tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardırMahkemece, rücu davasına konu olayda muayene komisyonu başkan ve üyelerinin %50 oranında, ihaleyi alan ve gaz dolumu ile sorumlu olan firma yetkililerinin %50 oranında kusurlu oldukları benimsenmiş; ancak, davalılar borcun tamamından sorumlu tutulmuştur. Dönme (rücu) davasında, sorumlular arasında teselsül hükümleri uygulanamaz. Davalılar, iç ilişki bakımından ancak kusurları oranında sorumludurlar. Muayene komisyonu başkan ve üyelerinin zararın %50'sinden, ihaleyi alan ve gaz dolumu ile sorumlu olan firma yetkililerinin zararın %50'sinden sorumlu tutulmaları yerine mahkemece, açıklanan ilkenin göz önünde tutulmadan zararın tamamından sorumlu tutulmaları usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ..., ..., ... ve ... mirasçıları yararına BOZULMASINA; diğer temyiz itirazları ile davacı ... Bakanlığının tüm temyiz itirazlarının (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine, davalı ...'nın temyiz dilekçesinin (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.