Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2366 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1854 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ..... vekili Avukat ... tarafından, davalılar.... ve diğeri aleyhine 30/12/2008 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Davacının, davalı ... Bakanlığına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davalı ... Bakanlığı, bir kamu kurumu olup eylem ve işlemleri kamusal nitelik taşımaktadır. Davalı....'nin şöförü tarafından davacıya ait kablolara zarar verildiği iddia edildiğine, yani hizmet kusuruna dayanıldığına göre; istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez.Diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda, istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenilebilir nitelikte değildir.Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası çözümlenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.2- Davacının, davalı....'ye yönelik temyiz itirazlarına gelince; olay günü davalının şöförü tarafından davacıya ait fiber optik kablosuna zarar verdiği, jandarma tarafından düzenlenen tutanak, tanıkların ve ihbar olunanın anlatımları ile sabittir. Şu halde, zarar kapsamı belirlenip hüküm altına alınmalıdır. Bu husus gözetilmeden red kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (1) ve (2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.