MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/01/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, kurum zararının tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, kurumda hizmetli olarak görev yapan davalının kuruma ait araç ile trafik kazasına karıştığını, aracın hasar gördüğünü beyanla, uğranılan zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, aracı kurumun verdiği izin dahilinde kullandığını olayın bir kaza olduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kazanın meydana gelmesinde davalının %75 oranında kusurlu olduğu ve araçta meydana gelen hasardan da davalının kusuru oranında sorumlu olacağının kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.a-)Davaya konu talep, haksız eylemden kaynaklanmakta olup bu sonucun gerçekleşmesinde davacıya atfedilebilir bir kusur yoktur. Bu durumda haksız eylem sonucu meydana gelen zararın tamamından, davalı, kazaya karışan dava dışı araç sürücüsü ile birlikte müteselsil olarak sorumludur. Mahkemece sorumluluğun kaynağı ve niteliği gözardı edilerek davalının meydana gelen trafik kazasında %75 oranında kusuru olduğu gerekçesiyle zararın tamamının yerine de %75'i oranındaki kısmın davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.b-) 6100 sayılı HMK.'nun 326. maddesinde; yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilmesi gerektiği düzenlenmiş olup, iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracaktır.Dosya kapsamından, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının hükmün yargılama gideri bölümünde değerlendirilmediği anlaşıldığından, emredici yasa hükmüne aykırılık teşkil eden bu durum da kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.