Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2306 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14585 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/02/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 05/06/2015 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 23/02/2016 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat .... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, İİK'nın 5. maddesi uyarınca icra dairesi görevlilerinin kusurlu eylem ve işlemleri nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, alacağının tahsili için başlattığı icra takibinde borçluya ait taşınmaz üzerine konulan haczin, talebi olmadan icra dairesi görevlilerince haksız olarak kaldırıldığını, haczin kaldırılması üzerine borçlunun taşınmazını .... adlı kişiye sattığını, onun da .... adlı kişiye sattığını, borçlu ve taşınmazı ondan satın alan .... hakkında açtığı tasarrufun iptali davasının taşınmazın elden çıkarılması nedeniyle bedel yönünden kabul edilerek kesinleştiğini, tasarrufun iptali kararına dayanarak .... hakkında başlattığı icra takibinde alacağını tahsil edemediğini, icra dairesi görevlilerinin kusurlu olarak haczi kaldırması nedeniyle uğradığı zararının davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davacının açtığı tasarrufun iptali davası sonucu alacağını tahsil imkanının mevcut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemenin, davanın yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair kararı; Dairemizin 03/11/2011 gün ve 2011/12599 esas, 2011/11649 karar sayılı ilamı ile, icra dairesi görevlilerinin kusurları nedeniyle İİK'nın 5. maddesi uyarınca ....na karşı açılan davaya bakmaya adli yargının görevli olduğu, dava konusu işlemde icra dairesi görevlilerinin kusurlarının bulunup bulunmadığı ve varsa zarar kapsamının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi yerine, açıklanan yasal düzenleme gözönünde bulundurulmaksızın yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak, davacı tarafından açılan tasarrufun iptali davasında borçludan taşınmazı satın alan ....'dan tahsil kararı verildiği, bu karara dayanarak davacının icra takibi başlattığı, tek bir zararı olan davacının aynı zararına ilişkin açtığı bu davadaki talebinin mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bozma ilamına uymakla, bozma kararı lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşur. Bozma ilamına uyan mahkemece de bozma kararının gerekleri yerine getirilerek yeniden hüküm kurulması zorunludur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, ancak bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Talep olmaksızın borçluya ait taşınmaz üzerine konulan haczin icra dairesi görevlileri tarafından kaldırılması ve borçlunun taşınmazını elden çıkartması sonucu davacının zarara uğramasında icra dairesi görevlilerinin kusurları sabittir. Davacının muvazaalı olarak taşınmazı satın alan .... hakkında tasarrufun iptali kararına dayanarak takip yapması, müteselsil sorumlu olan davalı hakkında dava açmasına engel değildir. Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğu borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder (TBK m. 163).Mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek zarar kapsamı belirlenip varılacak sonuca göre ve tasarrufun iptali kararına dayanılarak başlatılan icra takibinde yapılacak tahsilat ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davacının öteki temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenle reddine ve davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.