Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2304 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1230 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDavacı ... Ltd. Şti. Vekili Avukat .... tarafından, davalı ... ... Birliği aleyhine 02/10/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/03/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili duruşmasız olarak davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 12/02/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ...ile karşı taraftan davacı şirket vekili Avukat .... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın k??smen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olayın gelişim biçimi, oluş şekli, olay tarihi ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.