MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/10/2012NUMARASI : 2008/129-2012/376Davacı P.. O.. vekili Avukat .. tarafından, davalı A.. A.. E.. aleyhine 24/03/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim üyesi olan davalının, görev yaptığı binaya gelerek öğrencilerin gözleri önünde boğazını sıkarak öldürmeye teşebbüs ettiğini, aynı zamanda tehdit ettiğini belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının tehdit ve basit yaralama eyleminin ceza mahkemesi kararı ile sübuta erdiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen olayda; Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim üyesi olarak kamu görevi yapan davalının, davacıya karşı görev sırasında haksız fiil suçunu işlediği ileri sürülmüş, davalı memurun görevi sırasında ve görevi nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu tutulması istenmiştir.Kamu görevlisi aleyhine adli yargı yargı yerinde dava açılamıyacağına göre kamu görevlisi hakkında adli yargıda açılan tazminat davasında kast ve kusur aranmaksızın husumet (taraf sıfatı yokluğu) nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekir. Mahkemece husumetten red kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.