MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 10/09/2009-07/07/2010-07/09/2010 gününde verilen dilekçeler ile haksız eylem sonucu kişilik haklarının ihlaline dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/10/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 12/02/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan ... ve ...'un tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından; davalılardan ...'nın davacı ile evli olduğu sırada davalılardan .... ile davacının bilgisi dışında birlikteliğinden diğer davalı çocukların doğduğu anlaşılmaktadır. Davacının kendinden olduğunu sandığı çocuklar için gelişim süreçleri boyunca masraf yaptığı tartışmasızdır. Davacı bu giderleri davalı ... ile olayda kusurları bulunmayan davalı çocuklardan isteme imkanı bulunmasa da, çocukların biyolojik babası olan davalılardan ...'dan tazminini isteyebilir. Zira, davalı tarafından yapılması gereken harcamalar, durumdan haberi olmayan davacı tarafından yapılmıştır. Davacının maddi zararının tam olarak kanıtlanması ve tespiti mümkün değilse de, BK'nun 42/2 maddesinde hakime tanınan “adalete tevfikan tayin” yetkisi istisna bir hükümdür. Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında BK'nun 42/1 maddesi uyarınca ve genel olarak zararın varlığını ve miktarını ispat yükü davacıya aittir. Zarar miktarının ispatının mümkün olmaması halinde BK'nun 42/2 maddesi hakime adalete tevfikan tayin yetkisi tanımıştır. Şu halde, çocukların yaşı, eğitim durumu ve diğer şartlarla birlikte hayatın olağan akışı da gözetilerek takdir edilip, uygun bir miktar maddi tazminata da hükmedilmesi gerekirken reddedilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalılardan ... ve ...'un tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin temyiz eden davalılara yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.