MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... İşletme Müdürlüğü vekili Avukat .... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 28/02/1996 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;a) Dava, damgalama, kesim ve nakliye işlemlerinin usulsüz yapılması, gerekli inceleme ve kontrollerin yapılmaması nedeniyle uğranılan idare zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davalı ..... hakkındaki davanın husumet yokluğu ile reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne ilişkin verilen kararın, davacı vekili ile davalılardan ..., ..., ...., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin 22/11/2010 gün, 2010/9877 esas 2010/11891 karar sayılı ilamı ile taraflar yararına bozma yapılmıştır. Bu kapsamda kararı temyiz etmeyen davalılar ..., ..., ..., ..., ... yönünden verilen kabul kararı kesinleşmiştir. Bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Yine davacı vekili, kararı sadece yargılama giderleri yönünden temyiz etmiş, dairemizce de davacı yararına bu yönde bozma yapılmıştır. Bu itibarla davalı .... yönünden verilen red kararı da kesinleşmiş olmasına rağmen davalı ....'nın mirasçılarının davaya dahil edilerek onlar yönünden hüküm tesis edilmesi de doğru değildir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.b) Mahkemece bozmaya uyularak keşif yapılmış ve bilirkişilerden rapor alınmış, bilirkişilerin raporlarında “dava konusu 1956 adet karaçam, kayın cinsi orman ağaçlarının dip kök kütüklerine ulaşılamadığı için dikili ağaç hacim tablosu düzenlenemediği, bu nedenle de tazminat hesaplanmasının yapılamadığının” bildirilmesi üzerine mahkemece, davacı idarenin davalı kamu görevlileri tarafından zarara uğratıldığını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatın bulunmaması, dava konusu orman emvallerinin dip köklerinin tespit edilemeyecekdurumda olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında bulunan Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/827 esas, 2006/285 karar sayılı dosyasından davalı ... ....'ın 9 adet nakliye tezkeresini sahte olarak düzenlediği, bu nedenle cezalandırıldığı ve cezasının kesinleştiği, davalıların ihmalleri sonucu davalı ... 'ın görevini kötüye kullandığı ve teftiş raporunda belirtildiği üzere 1956 adet kayın ve karaçam ağaçlarının kaçak ve usulsüz kesildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar aradan geçen süre itibariyle mahkemece yapılan keşif sırasında buna ilişkin bulguya rastlanamamış ise de, ceza dosyaları, müfettiş raporu ve dosya kapsamı ile kaçak kesim yapıldığı sabit olduğundan mahkemece, BK'nın 42. maddesi (TBK. 50 maddesi) uyarınca hakkaniyet ölçüsünde ve olayın oluşuna uygun bir tazminata karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine 23/02/2016 gnünde oybirliğiyle karar verildi.