MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... Arslan vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 25/07/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kızına iş bulmak amacı ile davalılarla görüşmüş; davalılar, davalı ...'in bürokrat tanıdıklarının belirttikleri miktar para karşılığında kendisine yardımcı olacağını söyleyerek davacıdan para almışlardır. Davacı, davalıların kızını işe yerleştirmemesi ve verdiği parayı iade etmemeleri nedeni ile davalılar hakkında şikayetçi olmuş, ceza yargılaması neticesinde davalılar hakkında dolandırıcılık suçundan ceza verilmiştir. Mahkemece davacının maddi zararı ceza mahkemesi kararı ile karşılandığı için maddi tazminat talebi red edilmiş; davalıların aynı zamanda suç teşkil eden eylemi ile davacının mağduriyetine sebep olduklarından davacı yararına manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır.TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.Yerel mahkemece, davacının yaptığı işinde etik ve hukuki kurallara aykırı olarak para karşılığında kızına iş bulmaya çalışmak olduğu gözetildiğinde manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.