IMAHKEMESİ : Körfez 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2007/803-2013/666Davacılar L.. D.. vdl. vekili Avukat .. tarafından, davalı C.. T.. aleyhine 10/08/2004 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, 17/08/1999 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle oğulları H.. D.. ve davacı L.. D..'in annesi Z..A..'ın göçük altında kalarak vefat ettiğini, davalının binanın yapımında çalışan müteahhit olduğunu iddia ederek uğradıkları maddi ve manevi zararın davalıdan tazminini talep etmişlerdir.Davalı, depremde yıkılan binanın sahibinin A.. E. olduğunu, kendisi ve yanında çalışan kişilerin mal sahibi Abdullah adına binanın kaba inşaatında yeymiye ile çalışan ücretli işçiler olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından; Körfez Belediye Başkanlığı tarafından davaya konu taşınmaz inşaat dosyasında yapılan tetkikte 3194 sayılı İmar Kanununda müteahhit ile sözleşme yapılarak inşaatın yapılacağına dair herhangi bir yasal zorunluluk olmadığından, sözkonusu inşaatın müteahhidinin mal sahibinin kendisi olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisine alınan 1992 ve 1993 yıllarına ait bazı sigorta bordrolarında ise işveren adı olarak arsa sahibi A.. E.'ün adının yazılı olması, işyeri adı olarak ta özel bina inşaatı olarak gösterilmesi ve ceza dosyasında sanık olarak davalının değil de arsa sahibi A... E..'ün yer alması gibi tüm resmi bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde binayı arsa malikinin yapmış olduğu sonucuna varılmaktadır. Davalının müteahhit olarak davaya konu göçüğün meydana geldiği inşaatı yaptığı davacılarca kanıtlanamamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 53. (HUMK 39) ve devamı maddelerine göre, davada taraf olmayan bir kimsenin lehine veya aleyhine hüküm kurulması mümkün değildir. Açılan davanın taraf sıfatı yokluğundan reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.