MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 13/11/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı hakkında “Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi” hakkındaki 5957 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca adına tahakkuk eden rüsum bedelini ödemediğini, bu nedenle İcra Müdürlüğünün 2013/4777 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu cezalı hal rüsumunun Hal Hakem Heyeti tarafından iptal edildiği, davacının iptal edilen bu rüsum bedeline dayanarak icra takibi yaptığı, bu nedenle davalıların yaptığı itirazın yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. Aynı Kanun'un 115/1 maddesine göre de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”.5957 sayılı Kanun'un 10/5. maddesine göre “Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir”.Anılan yasal düzenlemelere göre; değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazı inceleme görevi, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözönüne alınması gerekir. Eldeki davaya konu uyuşmazlık miktarının elli bin Türk Lirasının altında bulunması karşısında, davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerekirken yazılı gerekçeyle işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.