Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2230 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2672 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDavacı .... vekili Avukat .... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 04/02/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresi içinde olduğu anlaşılan davacı ve davalı ...'nin temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Davalılardan ...’un temyizi yönünden;Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 434. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hâkim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilir.Dosya içeriğinden, davalı ...'un 06/06/2014 havale tarihli dilekçesiyle temyiz talebinde bulunduğu, mahkemece temyiz harcının tamamlanması hakkındaki 11/06/2014 tarihli muhtıranın davalıya 07/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve fakat davalının temyiz harcını tamamlamadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenle davalı ...’un temyiz dilekçesinin reddedilmesi gerekmiştir.2- Davacı ve davalılardan ...’nin temyizi yönünden;Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ....na ait olup işletmesini kendisinin yaptığı petrol boru hattına müdahalede bulunup hırsızlık yapan davalıların bu eylemi nedeniyle uğradığı maddi zararın ödetilmesini talep etmiştir.Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davalıların hırsızlık amacıyla davacıya ait boru hattına verdikleri zarar nedeniyle davacının yaptığı masraf yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, dava konusu eylem nedeniyle davalıların Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/83 esas, 2009/401 karar sayılı ilamıyla cezalandırıldığı, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 2012/9842 esas, 2013/24411 karar sayılı ilamıyla hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden kararın bozulduğu, yargılamanın devam edip kararınhenüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın sonucunun beklenmesi ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın kısmen kabul edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenle temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına; davalı ...’un temyiz dilekçesinin (1) sayılı bentte açıklanan nedenle reddine ve davacı ile davalı ...'den peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.