Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2129 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17204 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/04/2014NUMARASI : 2011/481-2014/262Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 01/10/2014 gün ve 2014/11395-2014/12710 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın Anayasa'nın 129/5 yine 657 sayılı Kanun'un 13 maddeleri uyarınca husumetten reddine karar verilmiş; davacının temyizi üzerine hüküm Dairemizce onanmıştır. Davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1 maddesinde, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, ancak idare aleyhine açılabileceği benimsenmiştir. Ne var ki, bu kural mutlak olmayıp idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30/10/2013 gün ve 2013/4-44 E. 2013/1512 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa’nın bu güvencesinden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı açıkça davalının yaralama şeklinde gerçekleşen kişisel kusur ve eylemine dayanmıştır. O nedenle, Anayasa ve anılan Kanun hükümlerinin göz önünde tutulabilmesi söz konusu değildir.Görev yapılan yerde dahi olsa, bu eylemin kamu görevlisinin yaptığı iş ile ilgisi olmadığı anlaşılmasına göre; kamu görevlisi olan davalının kişisel kusurlarına dayalı olarak, haksız fiil faili sıfatıyla genel hükümlere göre uğranılan zararın tazmini istenildiği gözönünde bulundurulduğunda; mahkemece açıklanan olgular gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın husumetten reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden bozmayı gerektirirse de, karar onanmış bulunduğundan davacının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, onama kararı kaldırılmalı ve karar gösterilen nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 440-442. maddeleri gereğince davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne; Dairemizin 01/10/2014 gün ve 2014/11395 esas ve 2014/12710 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına; kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve tashihi karar talep eden davacıdan önceki onama kararımızla alınan harç ile peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.