Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2090 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1379 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/01/2008 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31/03/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, şantaj yoluyla alınan paranın geri alınması için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının dava dışı kişilerle birlikte kendisinin uygunsuz görüntülerini çekerek şantaj yoluyla kendisinden para aldıklarını, davalı da dahil diger kişiler hakkında ceza davası olduğunu, kendisinden şantaj yoluyla alınan paranın davalıdan geri alınması amacıyla başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, görüntülerin çekilmesinde davalının katkısı varsa da parayı aldığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden;.... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/150 esas,2011/43 karar sayılı dosyasında sanık sıfatıyla davalı ... ile birlikte ... ve .... hakkında şantaj suçundan kamu davası açıldığı, bu dosyada davacının katılan sıfatını aldığı ve tüm sanıkların şantaj suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, dosyanın temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Borçlar Yasası'nın 53. maddesi gereğince hukuk hakimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular ile bağlıdır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ceza mahkemesindeki davanın sonucu beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.