MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, hakaret ve yaralama nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalı ile akraba olup, aynı apartmanda oturduklarını, olay tarihinde aralarında çıkan tartışma nedeniyle davalının, kendisini döverek yaraladığını ve " ..." demek suretiyle hakaret ettiğini, bu nedenle davalı hakkında yaralama ve hakaret suçlarından açılan kamu davası sonucunda cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacıyı tıbbi müdahaleyi gerektirmeyecek şekilde ve .. aynı gün alınan rapora göre her iki el ve kolunda kızarıklık ve lezyon oluşturacak şekilde yaraladığı, ayrıca hakaret ettiği, davacının beslediği kedi nedeniyle tartışma çıktığı gerekçesiyle davalı yararına haksız tahrik indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.818 sayılı .. 47. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Yine 818 sayılı .. 49. maddesine .. göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hâkim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Hükmedilecek bu para zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hâkimin hak ve nesafetle hüküm vereceği .. 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; tarafların sıfatları, aralarında yaşanan olayın gelişim biçimi, davalının cezasından indirim yapılmış olması, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında; davacı lehine takdir edilen manevi tazminat fazladır, daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.