Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2004 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3551 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 24/09/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalılar ... ve ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalılar ... ve ...'in diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, torunu ile balkonda oturdukları sırada çikolata kağıdının aşağıda bulunan davalı ...'in bulunduğu alana uçtuğunu, bunun üzerine davalı ...'in kendisine hakaret ettiğini, sesler üzerine olay yerine gelen diğer davalıların da kendisine hakaret ettiklerini belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.Davalılar ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Somut olaya gelince; dava konusu olayın gelişimi itibarıyla tarafların komşu olup hakaretin karşılıklı olması ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalılar ... ve ...'in diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.