Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1953 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7413 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/11/2012NUMARASI : 2012/82-2012/548Davacı S.. D.. vekili Avukat Hayriye tarafından, davalı D. İnternet Teknolojileri Danışmanlık Yayıncılık ve Reklamcılık Ltd. Şti. aleyhine 10/02/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu haberin yayınlandığı 05/01/2012 tarihli www....com adlı internet sitesinde ''...“b...'' ifadelerine yer verilmiştir.Davacı, oğlu Serkan'ın 04/01/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda yaralandığını, davacının ve eşinin kazayı öğrenir öğrenmez kaza yerine gittiğini, oğlunu yaralı olarak görünce şoka girdiğini, kaldırıma oturup ağlamaya başladığını, ancak 04/01/2012 tarihli www...com adresindeki haberde yer alan ifadelerle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, zira davacının oğlunun yaralanmasına üzülerek ağlamasına rağmen hasar gören arabaya ağladığı yönünde yayın yapıldığını ileri sürerek, kişilik haklarına haksız saldırıda bulunulduğuu belirterek; uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.Davalı ise, haberin görünür gerçeğe uygun olduğunu, davacının çevredeki vatandaşlarca sakinleştirilmeye çalışıldığını “arabayı düşünüyorsan gözünü seveyim, araba yaptırılır ya, arabayı düşünme, araba yerine gelir” cümlesi ile teselli edilen davacının, “y.” şeklinde cevap verdiğini, kendilerinin de haberde “babası hem oğlu, hem de ağır hasar alan aracı için, daha çok hasar alan aracı için hüngür hüngür ağladı” şeklinde ifade olduğunu, benzer şekilde pek çok yayın yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, kaza sonrası davacının ağladığının sabit olduğu, davacıyı küçük düşürmek amacı ile yapılmış bir yayın olmayıp, kamunun ilgisini çekmek amacı ile kullanılan başlık ve ifadeler olduğu, bu haliyle haberin basın özgürlüğü sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının oğlu Serkan Dalgıç'ın 04/01/2012 tarihinde Maltepe'de trafik kazası geçirdiği, davacı ile eşinin kaza haberini öğrenmeleri üzerine kaza yerine gittikleri, kaza yerinde bulunan basın organları tarafından görüntülü ve yazılı bir çok yayın yapıldığı, davacı tarafından delil olarak dosyaya sunulan dava konusu habere ilişkin Kanal ... Ana Haber Bülteni yayın kaydının mahkemece yaptırılan çözümünde haberin ''aracına da oğluna da ağladı'' alt yazısı ile verildiği, haberde; ''...İstanbul Maltepe'de dün akşam 2 otomobil çarpıştı o kazada 4 kişi yaralandı, sürücülerden biri de yaralılar arasında idi. Babası hem onu hemde ağır hasar alan aracı için, daha çok hasar alan aracı için hüngür hüngür ağladı, dediği ve kaza görüntülerini gösterdiği polisin ''a.'' demesi üzerine davacının ''a.'' diyerek görüntü verdiği, o sırada sağlık görevlisinin ''iyimisin aç gözlerini'' dediğinde davacının ''a...'' sözlerini söylediği, olay yerinde bulunan bir kişinin resmi de çekilmek suretiyle "o." şeklinde konuştuğu bu şekilde görüntünün son bulduğu, davacının polis ve vatandaşlar tarafından arabayı düşünmemesi gerektiği söylemlerine karşı cevaben ''ben arabayı düşünmüyorum'' dediği, kaydın çözümünün hiçbir yerinde ''ben arabaya ağlıyorum'' şeklinde bir ifadesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davaya konu haberlere ilişkin basın mensuplarınca çekilen görüntü kaydının çözümüne ilişkin raporun incelenmesinde, davacının dava konusu haberde belirtilen ''Ben arabama ağlıyorum'' şeklinde bir ifade kullanmadığı, aksine çevredeki vatandaşların arabayı düşünmemesi gerektiği yönündeki söylemlerine ''a." şeklinde cevap verdiği, ''babası hem oğlu, hem de ağır hasar alan aracı için, daha çok hasar alan aracı için hüngür hüngür ağladı'' başlığı ile verilen haberde davacının otomobiline oğlunun canından daha çok kıymet verdiği şeklinde bir izlenim uyandırıldığı, oğlunun kaza yapması nedeniyle olay yerinde oğlunu yaralı ve yerde yatar vaziyette, aracını da hasar görmüş vaziyette bulan davacının olayın şokunda olduğu ve üzüntü yaşadığı dikkate alınmadan sadece arabasına ağladığı izlenimi verir şekilde acılı babanın acısını arttırmak suretiyle yapılan yayın davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmaktadır.Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.