Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1933 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16607 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 24/07/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 06/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Davacının davalı .. yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre özellikle karar gerekçesinde açıklanan nedenlerle mahkemece davanın idari yargının görevine girmesi nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmesi gerekirken husumetten reddine karar verilmiş ise de sonuç itibariyle karar doğru olduğundan yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine karar verilmelidir.2- Davacının davalı ...'ye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava haksız fiil nedeniyle maddi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın idari yargıda tam yargı davası olarak görülmesi gerektiği gerekçesi ile husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı .. müteahhidi olan diğer davalı tarafından yapılan .. sulama inşaatı sırasında su kuyusuna zarar verildiğini iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalılar usul ve esas yönlerden davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu su kuyusunun bulunduğu taşınmazın .. kararı uyarınca yapılan toplulaştırma projesi kapsamında kaldığı, davanın idari işlemden kaynaklı olması nedeniyle idari yargıda tam yargı davası olarak görülmesi gerektiği kanaatine varılarak husumetten reddine karar verilmiştir.İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari .. 2. maddesi gereğince idari yargı yerlerinde ancak ilgili idare kurumu dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz.Davacı, davalı şirketin haksız eylemi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürüp onun haksız fiile dayalı sorumluluğu nedeniyle istekte bulunduğuna göre bu davalı hakkındaki davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı yeri olmayıp adli yargı yeri olduğu gözetilerek işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı ...'ye yönünden BOZULMASINA, ilk bentte ki sebeplerle davacının davalı .. yönelik temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.