Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1881 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2991 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/12/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacının temyiz itirazlarına gelince; dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar, davacı ve davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı davalıyı tanımadığını, davalının davacı adına elektronik posta adresi aldığını, facebookta sayfa açtığını, bu sayfada davacı adına fotoğraflar paylaştığını, davacının msn adresinden davacının arkadaşı ile yazışmalar yaptığını, özel hayatı ile ilgili gerçek dışı ve hakaret nitelikli iletiler gönderdiğini, olay nedeniyle acı ve üzüntü yaşadığını beyan ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davalının davacıya yönelik eylemlerinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle takdiren .. TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği .. 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince, davalının davacı adına hesap açarak yaptığı yazışmalarda davacı gibi davranarak gönderdiği iletilerin suç nitelikli olması nedeniyle özel hayatı ihlal suçundan cezalandırılması, olay tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.