Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1825 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2321 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/07/2008 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeni ile ölümden dolayı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazına gelince; a)Dava, trafik kazası nedeniyle ölümden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Davacılar, davalı sürücünün kusuru ile meydana gelen trafik kazasında desteklerinin ölümünden dolayı uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemişlerdir. Davalı, kusur ve sorumluluğu olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, meydana gelen trafik kazasında davalı sürücünün tali kusurlu olduğu yön??ndeki bilirkişi raporu benimsenerek hesaplanan destek tazminatı ile birlikte manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir.Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, dava konusu olan trafik kazasında yaşamını yitiren ....’ın hak sahiplerine .... tarafından maaş bağlandığı anlaşılmaktadır. Destek tazminatı tutarı belirlenirken, mükerrer ödemeye neden olunmamak için, .... tarafından hak sahiplerine bağlanan ve kusuru ile ölüme neden olan üçüncü kişiye rücu edilebilecek nitelikteki maaşların tazminat tutarından indirilmesi gerekir. Ne var ki .... davacılara bağladığı maaşın rücu edilip edilmeyeceğini bildirmemiştir.Şu durumda, davacılara .... dan bağlanan aylığın rücuya esas olup olmadığı belirlenerek rücu edilebilir nitelikte ise hesaplanan tazminat tutarından indirilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir.b)Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Somut olayda, kazanın meydana geliş biçimi, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları ile olay tarihi gözetildiğinde davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.