MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacı .. tarafından, davalı ... aleyhine 26/11/2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptali istemine yöneliktir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının sahte çeki takas yoluyla davacı bankaya sunduğunu, bu çekin ödendiğini ancak sonrasında gerçek çekin de ibrazı ile bedelin ödendiğini belirterek, sahte çekin ödenmesiyle oluşan zararın çeki ibraz eden davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalini istemiştir.Davalı, davaya esas çekin ciro yoluyla kendisine intikal ettiğini, sahte olduğunu bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuş; icra dosyasında ise adresinin .. olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Mahkemece, genel yetki kuralları gereğince takibin davalı-borçlunun ikametgahı icra dairesinde yapılması gerektiği, yetkili icra dairesinde girişilmiş icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.Dosyada; sahte çekin ibraz edilerek ödenmesinden meydana gelen zarar nedeniyle icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Takibin esası haksız fiilden kaynaklanmaktadır. İcra takip tarihi olan 23/11/2011 tarihi itibariyle 6100 sayılı .. yürürlüktedir. Bu kanunun 16 maddesi “..” hükmüyle haksız fiilden kaynaklı davalarda yetkiyi düzenlemiştir. 2004 sayılı .. 'nun 50 maddesinde ise icra takiplerinde yetki hususunda .. 'ndaki yetki kurallarının kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Davaya esas sahte çek icra takibinin yapıldığı yer olan .. şubesine ibraz edilmiş ve bu banka şubesi tarafından ödenmiştir. Davacı-alacaklı da haksız fiilin gerçekleştiği ve zarar gören şubenin bulunduğu yer olan .. icra dairesinde takip başlatarak ..'nun 16. maddesindeki seçimlik hakkını kullanmıştır. O halde, icra dairesinin yetkisiz olduğu yönündeki tespit yerinde değildir. Mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.