Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1809 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 315 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/03/2013NUMARASI : 2012/196-2013/151ÇağaDavacı İ.. K.. vekili Avukat M..A.. tarafından, davalılar N.. T.. vdl. aleyhine 22/04/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalı yazarın diğer davalı gazetedeki köşesinde kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte yazılar yayınlaması nedeni ile uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalılar, yazı işleri müdürü N.. T..'ın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, diğer davalılar yönünden ise, dava konusu yayınlarda davacının isminin geçmediği, normal düzeyde bir okuyucunun yazıda bahsi geçen kişinin davacı olduğunu anlayamayacağı, davacının aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak davalı N.. T.. yönünden istem husumet nedeni ile reddedilmiş, diğer davalılar yönünden dava konusu köşe yazısında davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kanaatine varılarak 8.000,00 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; yayının yapıldığı tarih, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 8.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.