Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1789 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5366 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/10/2011NUMARASI : 2009/2029-2011/1262Davacı T.. A.. vekili Avukat H.A.. tarafından, davalılar İ.. M.. vd. aleyhine 19/11/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan İ.. M.. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılardan İ.. M..'nün tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, hüküm; davacı ile davalılardan İ.. M.. tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, İ.. M..'nün müteaahhidi olarak atık su kanalı kazı çalışmaları yapan davalılardan ...İnş. Tic. Ltd. Şti.'nin bu çalışmalar sırasında kablolarına zarar verdiğini belirterek, uğramış olduğu maddi zararının giderilmesini istemiştir.Davalılardan İ.. M.., idari yargının görevli olduğunu, yüklenici ile aralarındaki sözleşme gereği üçüncü şahıslara verilen zararlardan yüklenici olan diğer davalının sorumlu olduğunu, istenen tazminatın ise fahiş olup avans faizi talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak, gerçek zarar hüküm altına alınmalıdır.(818 s.BK m.42, 6098 s. TBK m.50). Bu da, zararlandırıcı eylemden önceki durum ile sonrası arasındaki farktan ibarettir. Somut olayda davacı, zararın kendi işçilerince değil; imzalanan sözleşme gereği erişim şebekelerinin bakım ve onarım işlerini yapan yüklenici firma işçilerince, şantiye defteri tutularak giderildiğini belirterek buna dair yüklenici firma (İş ... İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.) ile yapılan sözleşme ve şantiye defterini ibraz etmiştir. Yüklenici firmanın yaptığı giderlere ilişkin ödemelerin ise, hasar bedelinin zarara yol açan kişiden tahsilinden sonra yapıldığını belirtmiştir. Şu durumda, davacının işçilik ve vasıta giderleriyle ilgili zararının kapsamı belirlenerek hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece bu yönün gözetilmemiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA; davalılardan İ.. M..'nün tüm, davacının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.