MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... A.Ş. vdl. aleyhine 29/01/2010 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla hakaret nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar ....TV Hizmetleri A.Ş. ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar ve davalılardan .... TV Hizmetleri A.Ş. ve ... tarafından temyiz olunmuştur.Dava konusu yayın, .... TV'nin 30/12/2009 günlü ana haber bülteninde, .... TV internet sitesinde ve bu site kaynak gösterilerek davalı diğer internet sitelerinde yayınlanmıştır. ....TV ve internet sitesinde “.... İntiharının Sır Perdesi Aralandı” başlığı ile verilen haberlerde özetle, adı ergenekon soruşturmasına karışan albaylardan olan ....'nın intiharından önce eşini darp etmek suçundan hakkında soruşturma açıldığı, soruşturma dosyasına yansıyan belgelere göre psikolojik tedavi gördüğü, hakkında .... Hastanesi tarafından düzenlenen rapora göre psikolojik rahatsızlığı bulunduğu okuyucuya aktarılmıştır. Davacılar, haberde bahsi geçen murislerinin intiharı nedeni ile oldukça üzüntülü günler geçirdiklerini, olayın güncelliğini kaybetmesine karşın davalılar tarafından yapılan ve yayınlanan haber ile özel hayatlarının gizliliğinin ihlal edildiğini ve kişilik haklarının saldırıya uğradığını iddia ederek uğradıkları manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, haberin tümünün gerçek olduğunu, resmi belge ve adli olaylara dayalı olarak yapılan haberin kamuoyunun ilgisini de haiz olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece, davacı ... yönünden .... TV internet sitesinde yayınlanan haber nedeni ile istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir.Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir. Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.Dava konusu haber-yayında anlatılan olaylar, adli nitelikte belgelerden elde edilmiş bilgilerden ibarettir. Esasen taraflar arasında bu konuda ihtilaf bulunmamakta olup davacılarda habere konu edilen soruşturma ve kovuşturma dosyasını ve içeriğini inkar etmemişlerdir. Ancak davacı ...'nın özel hayatının gizliliği kapsamında kaldığını iddia ettiği bilgilerin de yayınlanması ve merhum eşinin soruşturma sırasında verdiği kendisine yönelik hakaretamiz ifadenin aynen yayınlanmış olması nedeni ile tazminat isteminde bulunmuşlardır. Dava konusu yayın tarihinde, kamuoyunda ergenekon ismiyle bilinen soruşturma dosyası toplumun ilgisini yakından çekmektedir. Soruşturmaya adı karışan bazı emekli askerler intihar ederek yaşamına son vermiştir. Albay Belgütay Varımlı'da intihar ederek yaşamına son veren emekli askerlerden biridir. Tüm bu intiharların sebebi kamuoyu tarafından merak edilmektedir. Davalı gazeteci tarafından elde edilen adli belgeler ile emekli albayın intiharından önce eşine karşı darp suçundan mahkum olduğu, bu dosyada alınan doktor raporlarına göre de psikolojik rahatsızlığı saptandığı anlaşılmakta olduğundan tüm bu bilgilerden kamuoyunun haberdar edilmesinde kamu yararı bulunmaktadır.Şu durumda, dava konusu haber-yayının maddi gerçekliğe uygun olduğu, davacının özel hayatının gizliliğinin ihlal edilmediği, adli bir olayın gazetecilik tekniği gereği okuyucunun ilgisini çekecek nitelikte aktarıldığı, demokratik toplum tarafından meşru sayılabilecek nitelikte, basın özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığı, davacıların kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığı sonucuna varılarak istemin tümden reddine karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar .... TV Hizmetleri A.Ş. ve ...'nin öteki, davacıların tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.