Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17676 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11372 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2013/194-2014/86Davacı T.. A.. vekili Avukat Ö. G tarafından, davalı S.. E.. aleyhine 09/04/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kişilik haklarının ihlaline dayalı açılan manevi tazminat istemli ve Kadıköy 3 Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen davada; davalının, sunduğu dilekçe ile kendisine iftira ve hakarette bulunduğunu, derdest davaları etkilemeye çalışan, bilirkişilik yaptığı konuları bilmeyen, başkalarının raporlarını kopyalayan bir kişi olarak tanıtıldığını belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; "...Davalının açmış olduğu dava dilekçesinde davacıyı mahkemeleri yanıltmak, birlikte içki masalarında bulunduğu şirketlerin dosyalarından bilirkişilik yapmak ve T.. A..'ın emeği olmadan yazılan raporlardan, imza atmak suretiyle kazanç sağladığı iddiaları mahkememizce dava dilekçesinin sınırlarının aşılması, davacıya hakaret edilmesi olarak algılanmıştır... Bir bilirkişinin dosyanın tarafları ile yeyip içmesi güvenirliğini zedeler. Bu husus dahi tek başına tazminat gerekmektedir..." şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından tarafların çeşitli davalarda bilirkişilik yaptıkları, aralarındaki husumet nedeniyle birbirini yetersiz olmak ve sahtecilik yapmakla suçladıkları, daha önce de aynı nedenle karşılıklı şikayette bulunup, tazminat istemli davalar açtıkları anlaşılmaktadır. Dava konusu dilekçede davalının, davacı hakkında bilirkişilik yaptığı konularda uzman olmadığı, meslek okulunda aracı ile kendisine öğretim elamanı olarak yer bulduğu, bilirkişilik yaptığı dosyalarda taraflar ile içkili yemek yediğini iddiasıyla fotoğraf ibraz ettiği görülmektedir. Şu durumda, dava konusu olaya ilişkin Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 05/10/2011 tarihli hakaret suçundan davalı hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair kararda da açıklandığı üzere; dava konusu dilekçe ve eklerinin bir bütün olarak yargılama konusu olaya ilişkin olduğu, iddia ve savunmaları destekler mahiyette bulunduğu anlaşılmakla istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bir bölümünün kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.