Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17642 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2382 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2010/4-2013/489Davacı Ö.. D.. tarafından, davalı H.. Ş.. aleyhine 05/01/2010 gününde verilen dilekçe ile iddia ve savunma dokunulmazlığının aşılması yoluyla hakaret nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, iddia ve savunma dokunulmazlığının aşılması yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, eşi ile davalının kardeş olduklarını, ortak murislerinden kalan malların paylaşımı konusunda aralarında davalar bulunduğunu, bu davalardan birinde davalının mahkemeye hitaben verdiği dilekçede kendisinin kişilik haklarına saldırı içerir beyanlar bulunması nedeni ile uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davacının eşinin öz annelerine tenkis davası açtığını, üvey annelerine açtıkları davalarda davayı sabote eden beyanlarda bulunduğunu, ablaları adına verilen dilekçelerdeki beyanların davacı tarafından hazırlandığının davacının tanık olarak dinlendiği sırada kendisi tarafından ikrar edildiğini, bu dilekçelere karşılık verilen dava konusu dilekçedeki konuların davacının kişilik haklarına saldırı içermediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu edilen dilekçedeki beyanların davacıyı rencide etme amacı ile yazıldığı kanaatine varılarak istemin kısmen kabulüne 5.000 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut olaya gelince; taraflar arasında önceye dayalı yaşanan olayların özellikleri, tarafların sıfatları, ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihi ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.