MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/09/2013NUMARASI : 2012/536-2013/507Davacı C.. Ö.. vekili Avukat K. S. tarafından, davalılar S.. K.. vdl aleyhine 19/10/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın esastan ve yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 05/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının, davalı C.. K..'a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının davalılar S.. K.. ve A.. Y..'a yönelik temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın davalı C.. K.. yönünden esastan diğer davalılar yönünden ise idari yargı yetkili olduğundan mahkemenin görevsizliği sebebiyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, polis olduğunu davalıların haksız şikayeti sonucu souşturma geçirip başpolis iken arşiv ve dökümantasyon daire başkanlığına tayin olduğunu iddia ederek uğradığı zararın davalılardan tazminini talep etmiştir.Davalılar; iddiaların gerçeği yansıtmadığını beyanla davanın reddini savunmuşlardır.Yerel mahkemece, C.. K.. aleyhindeki davanın manevi tazminat şartları bulunmaması nedeniyle, kamu görevlisi olan S.. K.. ve A.. Y.. hakkında açılan davanın Devlet Memurları Kanunu ve Anayasa gereğince idari yargı yetkili olduğundan mahkemenin görevsizliği sebebiyle reddine karar verilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalı, kişisel kusurlarından kaynaklanan uyuşmazlıklar ise Adli Yargı mercilerinde çözülmelidir.Davaya konu olayda; davalılardan S.. K.. Emniyet Genel Müdürlüğü İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığında Komiser yardımcısı, davalı Ahmet Yıldız ise Emniyet Genel Müdürlüğü İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığında İç Hizmetler Şube Müdürü olarak görev yapmaktadırlar. İddiaya göre, kurumda temizlik görevlisi olan diğer davalı Cengiz Karanlığa davacı hakkında şikayetçi olması için baskı yapmışlardır. Bu durumda; davalıların eyleminin idari hizmetle bir ilgisi olmayıp varsa davalıların bu tarz eylemleri kişisel kusurlarını oluşturacaktır. Mahkemece, her iki davalı yönünden de işin esasına girilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, bu durum İ.Y.U.K. 2. maddesine göre ve gerçek kişiler hakkında idari yargıda dava açılamayacağı gözardı edilerek, adı geçen davalılar yönünden idari yargı yetkili olduğundan mahkemenin görevsizliği sebebiyle açılan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar S.. K.. ve A.. Y..'a yönelik temyiz itirazları yönünden BOZULMASINA, (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı C.. K..'a yönelik temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.