Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17556 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1590 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2012/440-2013/480 Davacı S.. B.. vekili Avukat R.A.tarafından, davalı M.. S.. aleyhine 03/12/2012 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili Avukat N. A. tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının eşi tarafından işletilen L. Eczanesi hakkında yürütülen soruşturma sonucunda davalı tarafından sahte olarak tanzim edilen reçeteler sebebiyle kurumun 2.344,46 TL zarara uğratıldığının 18/02/2011 tarihli soruşturma raporu ile tespit edildiğini, anılan miktarın tahsili için icra takibine geçildiğini ancak yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, dava dışı eczane hakkında kurumun soruşturma raporuna dayalı olarak Muğla Cumhuriyet Savcılığınca 2010/1743 soruşturma sayılı dosya ile soruşturma açıldığını, kurumun soruşturma raporundan bilgisi olmadığı gibi raporun ve sonucun kendisine bildirilmediğini, kendisine yöneltilen suçları kabul etmediğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, alacağın reçeteyi yazan doktordan tahsil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinde; davalı hakkında sahte reçete düzenlemekten dolayı Muğla Cumhuriyet Savcılığınca 2010/1743 sayılı soruşturma yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Kural olarak, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkumiyet kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olup taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşıyacaktır. Davaya konu olayda; davalı hakkında davacının tazminat talebine esas teşkil eden iddialarla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece Muğla Cumhuriyet Savcılığı 2010/1743 sayılı soruşturma dosyası dosya içerisine alınıp incelenmelidir. Ceza yargılaması sonucunda verilecek karar eldeki davayı etkileyebilecek nitelikte olacağından, ceza davası açılmışsa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 165. maddesi bekletici sorun yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 22/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.