MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ....... tarafından, davalı ... aleyhine 03/02/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı banka tarafından, isim benzerliği nedeniyle kendisiyle aynı isim ve doğum tarihine sahip üçüncü şahsın borcundan dolayı maaşına haciz işlemi uygulandığını, kendisinin öğretmen olarak çalıştığını ve okulda zor durumda kaldığını bu işlemleri düzeltmek için ...'e gitmek zorunda kaldığını, bundan bir yıl kadar sonrada hakkında aynı icra dosyası borcundan dolayı taahhüdü ihlal suçunu işlediği gerekçesiyle savcılıkça yakalama emri çıkartıldığını iddia ederek uğradığı manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir Davalı, bir kasıtlarının olmadığını olayın isim benzerliğinden kaynaklandığını beyanla açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle zararın tazminine ve açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olan olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli, davacının aynı icra takip dosyasında iki kez hatalı işleme maruz kalması, öğretmen olarak çalıştığı okulda maaş haczi uygulanmasının duyulması, devlet memuru yönünden hakkında icra takibi olduğu izlenimi oluşmasının memuriyetle bağdaşmayacak davranışı varmışçasına kendisini etrafına karşı zor durumda bırakması, bu durumu düzeltmesinin ardından hakkında bir de borç ödeme taahhüdünü ihlal ettiği gerekçesiyle ceza verildiği izlenimi uyandırılıp savcılıkça yakalama kararı çıkartılması ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde tazminat hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.