Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17445 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 52 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/11/2011 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, Yükseköğretim Kuruluna doçentlik başvurusu yaptığını, kendisinden sonra başvuru yapanların talepleri değerlendirilirken kendisinin başvurusunun değerlendirilmediğini, sebebini araştırdığında, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın gönderdiği 29/12/2009 tarih ve 047706 sayılı yazı ile jüri raporlarında aleyhine intihal yaptığı ve benzeri bazı iddiaların yer aldığını, bu nedenle geç doçentlik ünvanına sahip olduğunu beyanla uğradığı manevi zararın davalıdan tazminini talep etmiştir.Davalı, jüri üyelerinin adayın akademik çalışmaları ile ilgili kişisel görüşlerini rapor halinde tuttuklarını, doçentlik sınavında görüş bildirmenin jüri üyelerinin bir kamu görevi oldu??unu, adayın doçentlik unvanı ile ilgili süresini uzatmamak adına tespit ettiği aksaklık ve aykırılıkları beyan etmemesinin, hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının iddialarını gerekçelendirdiği ve hukuka aykırılık olmadığı sonucuna varılarak açılan davanın reddine karar verilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattırDosya kapsamından, davaya konu olayların gerçekleştiği dönemde davalının üniversite doçentlik tez jürisinde görev yaptığı ve eylemini bu görev sırasında gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı yasalar kapsamında idarece kendisine verilen bir hizmeti yürütürken sözkonusu eylem ve işlemleri gerçekleştirdiğinden, yukarıda açıklandığı üzere davanın taraf sıfatı yokluğundan reddedilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasına girilerek hüküm tesis edilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.