Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17398 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15639 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı....'a velayeten annesi.... tarafından, davalı ... vd aleyhine 08/06/2011 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı...., davalılardan .... ile olan gayri resmi evliliğinin sona erdiğini,düğünde takılan takılardan beş adet bileziği ile bir adet bilekliğine araba alınacağı gerekçesiyle davalılar tarafından el konulduğunu belirterek, ziynet eşyalarının aslı veya bedellerinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Dosya kapsamından;davacı ve davalı tarafın tanık listelerini dosyaya sundukları, davacı taraf tanıklarının ... 3. Aile Mahkemesi'nin 2011/603 esas sayılı dava dosyasında görevsizlik kararı verilmesinden önce dinlendiği,davalı taraf tanıklarına ise yatırılmış olan avanslar kullanılarak tebliğ yapılmasına karar verildiği takip eden celsede mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği ve dava dosyasında görevli mahkemece davalılar tanıklarının dinlenmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca, mahkemece karar verilen 28/02/2013 tarihli oturumun saat 9.15'e bırakıldığı, 28.02.2013 tarihinde düzenlenen duruşma zaptından ise oturumun saatinden önce 09.13:10'da yapıldığı ve davalılar vekilinin karar oturumunda bulunamadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 27. maddesi uyarınca hakim “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmünü düzenlemektedir. Şu durumda,davalı tarafından bildirilen tanıklar dinlenmeden eksik inceleme ile karar verildiği ve duruşma saatinden önce duruşma yapılarak davalıların savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığına göre, davalı tanıkları dinlenmeden ve savunma hakkı tanınmadan yargılama yapılarak hüküm kurulması doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.