Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17393 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2734 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Sinop 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2013/178-2013/149Davacılar A.. K.. vd vekili Avukat G.. K.. tarafından, davalılar E.. B.. vd aleyhine 2106/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları ile reddolunmalıdır.2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;a)Dava haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, dava dilekçesinde davalıların haksız eylemlerini ve bu eylemlerin kime karşı gerçekleştirildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Davalıların eylemleri ayrı ayrı olduğundan davacılar lehine hükmedilen tazminattan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.b)Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edimemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Davaya konu olayda;olay tarihi, olayın gelişim biçimi ve davacı B.. K..'in yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı B.. K.. yararına takdir edilen manevi tazminat tutarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.c)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalılar yararına vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b-c) bendinde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.