MAHKEMESİ : Uşak 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2012/422-2013/435Davacı M.. G.. vekili Avukat M.. A.. tarafından, davalı R.. G.. aleyhine 22/10/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan yaralanma nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazına gelince;Dava, haksız fiilden kaynaklanan yaralanma nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, köpekleri ile birlikte hayvanlarını otlatırken akrabası olan davalının da hayvanlarını otlatmaya geldiğini, aralarında köpekler nedeniyle tartışma çıktığı ve davalının silahla sol bacağına ateş ederek yaralanmasına sebep olduğunu belirterek, manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının haksız tahrik altında davacının bacağına doğru silahla ateş ederek basit tıbbi müdahale ile giderilemiyecek şekilde yaralanmasına neden olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Davaya konu edilen olayda; her ne kadar davacı, davalının alnına değnekle vurmak suretiyle haksız tahrik eyleminde bulunmuş ise de; buna karşılık davalının davacıyı ateşli silah ile bacağından basit tıbbi müdahale ile giderilemiyecek şekilde yaralamış olması ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte belirtilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.