MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 16/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm; davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının seçim çalışmaları sırasında yaptığı konuşmada davacıya yönelik hakaret içerikli sözlerinden kaynaklanan manevi zararın tazminini istemiştir.Davalı, zamanaşımı def'ini ileri sürmüştür.Mahkemece, davaya esas sözlerden dolayı resmi görevlilere görevlerinden dolayı hakaret suçundan davalı hakkında....1.Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan kamu davasının zamanaşımından düştüğü, suç tarihi 19/03/2004 ile dava tarihi arasında 5 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Somut olayda; haksız eylem 19/03/2004 tarihinde meydana gelmiş, davalı hakkında Söke 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada; davacılar ... ve ... katılma ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, ceza mahkemesince de sanığın katılanlara hakaret suçunun sabit olduğuna kanaat getirilerek cezalandırılmasına ve manevi tazminata karar verilmiş, ancak Yargıtay 2. Ceza Dairesi tarafından kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş, karar 26/04/2012 tarihinde kesinleşmiştir. Manevi zararın talep edildiği Ceza Mahkemesi dosyası zamanaşımına uğramamış olsa idi bu talep hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, bu süre içinde davacının hukuk mahkemelerinde yeni bir dava açması halinde derdest bir davanın bulunduğu ileri sürülebilecekti. Şu durumda, davacının ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması nedeni ile manevi zarar istemi hakkında bir karar verilemeyeceğini öğrendiği, kararın kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıl içinde (13/03/2013 tarihinde) dava açmış bulunması karşısında dava zamanaşımına uğramamıştır. Mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.