Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17294 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6281 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/11/2011NUMARASI : 2007/782-2011/1135Davacı Milli Savunma Bakanlığı vekili Avukat M. D. tarafından, davalı D.. K.. aleyhine 19/07/2007 ve 11/01/2008 gününde verilen dilekçeler ile rücuen tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 03/11/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili Avukat Ö.K. tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16/12/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat Ö. K. ile karşı taraftan davacı vekili Avukat G.T.geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Asıl ve birleşen dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece her iki davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, asteğmen olarak askerlik görevini yaptığı sırada davalının sevk ve idaresindeki askeri aracın hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kaza nedeniyle ölen askerin yakınlarının ve yaralanan askerin açtıkları davalar sonucunda, hüküm altına alınan tazminatı ölenin yakınlarına ve yaralanan askere ödediğini, davalının kusuru ile üçüncü kişilere tazminat ödemesine sebep olduğunu belirterek ödenen tazminatın davalıdan rücuen tazminini istemiştir.Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, olay tarihinde askeri aracı kullanan davalının neden olduğu trafik kazası sonucu bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiği, kazanın oluşumunda davalının tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, kazada ölen askerin yakınları tarafından açılan tazminat davası ile hüküm altına alınan tazminat ile yine kazada yaralanan askerin açtığı tazminat davasında hükmedilen tazminatıın davacı tarafından ödendiğini, davacının üçüncü kişilere ödediği tazminatı kusurlu bulunan davalıdan rücuen talep edebileceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. Kusur kapsam belirlemede etkin ise de hakkaniyet, onunla birlikte değerlendirilmesi gereken öğelerdendir. Borçlar Yasası'nın 43. maddesi gereğince yargıç, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şümulünün derecesini tayin eder. Bundaki amaç, her olayın özelliğine göre hakkaniyete uygun bir sonuca ulaşmaktır. Davalı yedek subay olarak askerlik görevini yaptığı sırada kusuru ile zarara yol açmıştır. Hizmetin karşılığında ücret alsa da, anayasal ödevde bulunması dolayısıyla onun, tazminatın tümüyle sorumluluğu durumunda hakkaniyet öğesinin, kapsam belirlemede dikkate alınmamış olması sonucunu doğurur. Şu durum karşısında anılan öğe değerlendirmeye katılarak asıl ve birleşen davaya konu tazminattan belirli bir indirim yapılmak üzere yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.