Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17270 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1690 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 22. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2012/501-2013/89Davacı R.. E.. vekili Avukat A..Ö.. tarafından, davalılar A..G.. B.. Yayın San. ve Tic. A.Ş. adına sahibi M.. S.. vd aleyhine 21/09/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/02/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalıların diğer temyiz itirazları yönünden;Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalılardan D.. P.. tarafından diğer davalı şirketin sahibi olduğu A.Gazetesi'nde 08/07/2012 tarihli “siz İnönü'nün tırnağı olamazsınız" başlıklı köşe yazısındaki ifadelerle kendisine hakaret edildiğini, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olay tarihi, olayın gelişimi, söylenen sözün ağırlığı, tarafların siyasi kişilik olmaları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, dosya kapsamı ve yukarıdaki ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, davalılar aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.