Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17211 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15242 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... Basın Yayım Matbaacılık Ltd. Şti. aleyhine 20/05/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.Dava konusu haber,.... Gazetesinin 14/04/2010 günlü sayısında yayınlanmıştır. “200 Bin TL'lik çiftlik, çerez fiyatına satıldı ve çiftliği kendisinden habersiz satıldı” başlıkları kullanılan haberlerde özetle, dava dışı .....'un ....'da bulunan çiftliğinin eşinin borcundan dolayı kendilerine hiçbir tebligat yapılmadan ....İcra Müdürlüğünce satılmasına yönelik olarak yaptığı açıklamalara yer verildiği görülmüştür.Davacı, ... İcra Müdürü olup haber içeriğinin gerçek olmadığı, kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile manevi tazminat ödetilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu haberin dava dışı ...'un açıklamalarından ibaret olduğunu, davacının tekzip talebini de kabul ederek gazetede yayınladıklarını, davanın kendileri yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, haberin gerçekliği ispat olunamadığı, verilişinde özle biçim arasındaki dengenin bozulduğu gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Anayasa'nın 28. maddesinde düzenlenen basın özgürlüğü ve bu özgürlüğün getirdiği ayrıcalıklar sınırsız olmayıp basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırı Medeni Yasa'nın 24 ve Borçlar Yasası'nın 49. maddelerinde anlamını bulan kişilik haklarının korunmasına ilişkin düzenlemelerdir. Borçlar Yasası'nın 49. maddesi gereğince basının sorumlu tutulabilmesi için; yayın ya da eleştirinin kişilik haklarını zedelemesi, bu zedelemenin manevi bir zarar doğurması, kişilik haklarına saldırı ile gerçekleşen zarar arasında uygun nedensellik bağı bulunması, kişilik haklarına saldırının hukuka aykırı olması ve hukuka aykırılığı ortadan kaldıran hukuka uygunluk nedenlerinin bulunması gerekir.Hukuka uygunluk nedenleri veya hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedenler ise; gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve toplumsal ilgi gibi öze ilişkin koşulları ve konu ile anlatım arasında düşünsel bağlılık, anlatım ve sergilenişteki ölçülülük niteliğindeki biçime ilişkin koşullardır. Yayımlanmasında kamu yararı bulunan gerçek ve güncel bir haberin ya da eleştirinin özle biçim arasında denge kurularak yayımlanması durumunda hukuka aykırılık ortadan kalkar ve artık basın sorumlu tutulamaz. Dava konusu yayın, dava dışı ... isimli kişi tarafından yapılan açıklamaların haber yapılarak kamu oyuna aktarılması niteliğindedir. ... isimli kişi, davacı hakkında şikayetçi olmuş, yapılan soruşturma sonunda kamu adına koğuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de 13/09/2010 günlü araştırma tutanağında ilçedeki iki emlakçının icra müdürünün bazı taşınmaz malların ihalelerini ilanen duyurmadığı, el altından dışarıdan gelen avukat veya başka şahıslara satışının sağlandığı şeklinde duyumları olduğuna yönelik beyanda bulundukları görülmüştür. ... isimli kişinin soruşturma dosyası kapsamında beyanı bulunan bir takım kişilerin duyumları doğrultusunda açıklamalarda bulunduğu, davalı gazetenin kamu oyunun bilgi alma hakkı kapsamında bu kişinin açıklamasına yer verdiği gibi, davacı tarafından gönderilen tekzip metnini de yayınladığı anlaşılmakla haberin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Şu durumda, dava konusu haberin basın özgürlüğü sınırları içinde yayınlandığı, demokratik toplum tarafından meşru sayılabilecek nitelikte, basın özgürlüğüne getirilmesi gereken bir sınırlamanın gerekli olmadığı, davacının kişilik haklarına bir saldırı bulunmadığı sonucuna varılarak istemin tümden reddine karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.