Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17152 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17884 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 29/04/2008 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili, davalılardan ... vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar ve davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacıların diğer temyiz itirazına gelince;a)Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm ve yaralanma nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.Davacılar vekili asıl davada, müvekkili....'in kullandığı araç ile, davalı ... Belediyesi'ne ait diğer davalı ... yönetimindeki aracın çarpışması sonucu davacıların murisi ....'in yaşamını yitirdiği, davacıların yaralandığını belirterek manevi tazminat istemiştir.....AHM 2008/312 Esas-2008/307 Karar sayılı dosyasında ise, aynı olay nedeni ile müvekkilleri ... ve .... yaralanması ve müvekkili ...'nin annesi, ...'ın anneannesi olan ...'in ölmesi nedeniyle davacılar... ve .... için manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece ...AHM 2008/312 Esas-2008/307 Karar sayılı dosyası tensiben işbu dosya ile 10/07/2008 tarihinde birleştirilmiştir.Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, birleşen dava karar başlığında gösterilmediği gibi, bu yönde bir hüküm de kurulmamıştır. Bu durum HMK 297 hükmüne uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.b)Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Davaya konu olayda, kusur durumu, ölenin davacılara yakınlık derecesi, davacıların yaralanmalarının nitelikleri ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, tüm davacılar yönünden hüküm altına alınan manevi tazminatlar azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davacıların taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen reddedilen kısım yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA tarafların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harcların istekleri halinde geri verilmesine 07/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.