MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat.... tarafından, davalı ... aleyhine 29/12/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, yaralama eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kendisini dövmek suretiyle yaralayan davalıdan manevi tazminat istemiş; davalı ise, davacıya yönelik herhangi bir eylemi olmadığını söylemiştir.Yerel mahkeme, davalı hakkındaki mahkumiyet hükmünü de esas alarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Olay tarihinde tarlasının kenarında bulunan 1933 doğumlu davacının yanına gelen davalının, davacının boğazını sıkıp karnına ve kasığına tekme atması ve bu nedenle davacının yaralanmasına sebebiyet vermesi şeklinde gerçekleşen davaya konu olayda; davalının eyleminin niteliği, olayın oluş şekli, olay tarihi, yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.