Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17119 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16005 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalı ...aleyhine 26/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Davacı karşı davalının, karşılık dava için verilen hükme yönelik temyizi açısından Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 5236 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca kararın temyize konu bölümünün 1.820,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, bu düzeye ulaşmadığından davacının temyiz inceleme isteği reddolunmalıdır. 2- Davacı karşı davalının diğer temyiz itirazına gelince;Davacı karşı davalı, davalı karşı davacının hakaret etmek suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek manevi tazminat talep etmiştir.Davalı karşı davacı da, açtığı karşılık dava ile davacı karşılık davalının hakaret etmek suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu iddia ederek manevi tazminat talep etmiştir.Mahkemece, dava ve karşılık davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nisfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayın oluş biçimi, davalı karşı davacının söylediği sözler ve yukardaki ilkeler dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.