Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17086 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 19132 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 27/12/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalılardan ... tarafından kaleme alınan köşe yazılarında, kendisi hakkında küçük düşürücü sözler kullanıldığı ve ağır ithamlarda bulunulduğunu ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; sözkonusu köşe yazılarında kullanılan ifadeler nedeniyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava konusu haberler, "...." Gazetesinin 10/12/2011 ve 12/12/2011 günlü sayılarında davalı ...'un "..... " isimli köşesinde "...'e Cevabım" ve "......." başlıklarıyla yayınlanmış, davacı gazetecinin "...." Gazetesinde, davalıya yönelik yazdığı yazılara cevap niteliğinde, her iki gazetecinin önceki polemiklerinin devamı niteliğinde bir yazı olduğu anlaşılmaktadır. Basın özgürlüğünün kapsamı, demokrasi ile yakın ilişkisinin sonucu olarak, bir dereceye kadar abartıya ve hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanmalıdır. Kamuya mal olmuş kişilerle karşılaştırıldığında özel kişilere yönelik eleştirilerin sınırları daha dardır. Diğer yandan gazeteciler de aynı şekilde halka mal olmuş kişilerdir. Davacı, gazeteci olarak ağır dahi olsa eleştirilere olağandan daha fazla katlanabilmelidir. Yazının içeriğinden yazılanların ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, dava konusu yazıların bütün olarak değerlendirildiğinde kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı kabul edilerek istemin tümden reddi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.