Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17076 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18068 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... vdl vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd aleyhine 30/01/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/05/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalılardan ...'nın sevk ve idaresindeki aracın desteklerinin kullandığı bisiklete çarpması sonucu, hayatını kaybeden desteklerinden dolayı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğu belirlenerek, manevi tazminat talebinin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Olay tarihi, olayın gelişimi, kusur oranı ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.