MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2011/92-2013/348Davacı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü vekili Avukat K.O. tarafından, davalı H.. Ş.. aleyhine 29/03/2011 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararının tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının kurumun mutemedi olarak görev yaptığı sırada avans olarak uhdesinde bulunan parayı zimmetine geçirdiğini, ceza yargılaması sırasında anaparayı ödediğini, ancak haksız tahsil tarihinden ödeme tarihine kadar yasal faizinin ödenmediğini ileri sürerek kurum zararının davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalılar, kuruma olan borcun ödendiğini beyanla açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ceza dosyası kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre davalıdan davadan önce ödenen paranın yasal faizinin tahsiline karar verilmiştir.Borçlar Kanunu 113. (6098 sayılı BK 131/1.maddesi) gereğince asıl borç ifa ile veya herhangi bir suretle sona erdiği takdirde kural olarak kefalet, rehin ve diğer feri haklarda (eklentiler) sona erer. Borcu sona erdiren nedenin niteliği önemli değildir. Sona eriş kendiliğinden olmakta, kural olarak ek bir işleme ihtiyaç duyulmamaktadır. Faiz de ana paranın feridir (eklentisidir).Yukarıda açıklanan kuralın bazı istisnaları vardır. Bunlar;a)Alacaklı tarafından asıl borcun ödenmesini kabul ederken işlemiş faizleri talep etmek hakkının saklı tutulduğunun bildirilmiş olması,b)Durumun özelliğinden faiz hakkının saklı tutulduğunun anlaşılmış olmasıdır.Davaya konu olayda; davalı tarafından zimmete geçirilen paranın ceza yargılaması sırasında ödendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, ana paraya karşılık olarak yapılan ödemelerde davacı idarenin faiz alacağı yönünden ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödemeleri kabul ettiği, idarece faiz talebinin saklı tutulduğu da anlaşılamadığından BK.113 maddesi gereğince asıl alacak son bulduğuna göre faiz alacağı ve talep hakkı da son bulmuştur. Bu durumda, davacının faiz alacağına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.