Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17001 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17662 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş aleyhine 07/01/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 11/09/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/11/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. A-Davacı, mısır ve pamuk ekili olan taşınmazlarının yakınında bulunan davalı şirkete ait taş ocağındaki çalışmalardan ve taş ocağına giriş-çıkış yapan kamyonların çıkardığı tozlardan dolayı ürününde meydana gelen zararın tazminini istemiştir. Yerel mahkeme, bilirkişi incelemesine dayalı olarak davayı kabul etmiştir. Dosyadaki belgelerden davacıya ait taşınmazların, davalıya ait taş ocağına ve bu taşınmaza ulaşımı sağlayan yola çeşitli uzaklıklarda bulunduğu, taşınmazlarda mısır ve pamuk ekili iken 2008 yılı ürünü için yapılan tespitle bir takım zararların meydana geldiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, alınan bilirkişi raporları ile hangi taşınmazda, taşınmazın hangi kısmında, hangi oranda zarar oluştuğu açık olmadığı gibi hükme esas alınan ve zararı belirleyen bilirkişi raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir. Şu durumda yerel mahkemece, dava konusu taşınmazların davalıya ait taş ocağına ve servis yoluna uzaklıkları dikkate alınarak taşınmazların ne kadarlık kısımlarında ve ne miktarda zarar oluştuğu belirlenmelidir. Zarar hesabı da karmaşık olup yapılmayan üretim giderleri düşülerek bulunan dekara net gelirin, tüm taşınmaz alanı ile çarpımı sonucu zarar belirlenmiştir. Bu yöntemin kullanılması ile yapılan giderler gözardı edilmiş, tüm taşınmazda zarar varmışçasına yapılmayan giderler indirilerek miktar bulunmuştur. Oysa yapılması gereken taşınmazın tamamından elde edilecek net gelirin üretim giderleri gözetilerek belirlenmesi ve sonrasında zarar oranı ile çarpımı ile üründe meydana gelen zararı belirlemekten ibarettir. Yetersiz inceleme ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre verilen karar usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. B-Dava, 2008 yılında meydana gelen zararın tazminine ilişkin olduğu halde, bazı taşınmazlardaki zararın hesabında 2009 yılı Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı verilerinin esas alınması da doğru görülmediğinden bozma nedeni yapılmıştır. C-Davalı taş ocağına giden servis yolunun kullanımı ve oluşan tozlanmanın verdiği zarar da istenip hüküm altına alınmışsa da, aynı yolun başka araçlarca da kullanıldığı dosya içeriği ve tanık beyanlarıyla sabit olduğundan zararın tamamına davalının neden olmadığı gözetilerek bu nedenle zarara uğrayan taşınmazlar yönünden uygun bir indirim yapılmak gerekirken bu yönün gözardı edilmesi de bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 (A-B-C) nolu bentlerinde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.