Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16988 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18060 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl aleyhine 15/08/2011 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 10/04/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/11/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ...ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, danışık (muvazaa) iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup yerel mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan ... ile evli olduğunu, davalının evlilik birliği içinde edinilen ... ilçesi ... Merkez 105 ada 3 parsel sayılı taşınmazı açacağı davaları sonuçsuz bırakmak ve mal kaçırmak amacıyla muvazaalı bir şekilde boşanma davası öncesi davalı kardeşlerine ve gayrı resmi birlikte yaşadışı ....'a düşük bir bedelle satış göstererek devrettiğini, birlikte yaşadığı ....'ın da taşınmaz hissesini daha sonra annesi diğer davalı ...'a devrettiğini belirterek davalılar arasında yapılan tasarrufların iptalini, taşınmazın davalı ... adına tescilini istemiştir Davalılar, davacının resmen evli olduğunu, davacının boşanma davası ve katkı payı alacağı davası açmadan bu davanın görülemiyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, davalı ...'nın davacıya boşanma davası açmadan önce yaptığı devirlerle davacının haklarını zarara uğrattığı, danışıklı yapılan bu işlemlerin davacıya karşı haksız eylem niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle dava kabul edilerek 03.09.2009 ve 17.06.2011 tarihli tasarrufların iptaline karar verilmiştir. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. Somut olayda; davacının eşi davalı ... tarafından davacı aleyhine 25.09.2009 tarihinde açılan boşanma davasının ... 7. Aile Mahkemesinin 2009/128 Esas, 2010/716 Karar sayılı kararı ile reddine karar verildiği, davacı ve davalı eşin halen evli bulundukları, davacı tarafından açılmış boşanma veya katkı payı alacağı davasının bulunmadığı, dolayısı ile davacının davalı eşinden herhangi bir alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince açıklanan olgular gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davalılar yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.