MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ..... Teknoloji San. Tic. A.Ş. aleyhine 22/08/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/07/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/11/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat .... geldi, karşı taraftan davalı şirket adına gelen olmadı. Davalı vekili Avukat ...'un mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Mazereti yerinde görülmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Somut olayın gerçekleştiği tarih, olayın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat azdır. Mahkemece daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmelidir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılar yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalı şirkete yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.