Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16943 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16697 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/08/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı üçüncü kişinin mevzuat gereği kendisine indirimli tarife uygulanması gerekirken ....Müsteşarlığı'nın talimatı uzerine indirimli tarife uygulamasından vazgeçilmesi nedeniyle ödemiş olduğu fazla elektrik bedelinin geri alınması için açtığı dava sonucunda mahkemece verilen ve kesinleşen karar gereğince üçüncü kişiye ödemiş olduğu tazminatın rücuan davalıdan ödetilmesini istemiştir. Davalı ise, yasal süre içerisinde zamanaşımı savunmasında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Rücu hakkı başkasına ait borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihlerinde gerçekleşmiştir. Davacı, ödeme tarihi itibariyle fiil ve faili bildiği gibi zarar da tam anlamıyla gerçekleşmiştir. Davanın niteliğine göre zamanaşımının başlangıç tarihi zarara neden olan haksız fiil tarihi olmayıp sonucu doğan zararın zarar görene ödendiği tarihtir. Çünkü ortaya çıkan zararı ödeyen kişi ancak bu ödeme tarihinden sonra talep edebilme hakkına kavuşur ve bu süre bir yıldır.Somut olayda, davacı şirket tarafından üçüncü şahsa yapılan son ödeme tarihi 26/04/2007 olup bu davanın açılma tarihi ise 12/08/2009 'dur. Şu durumda yerel mahkemece, rücuan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin bir yıl olduğu, zamanaşımı süresinin ödeme tarihinden başlayacağı ve davanın açıldığı tarih itibariyle 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının ise öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 05/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.