Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16880 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 19023 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 15/02/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur.Dava konusu haberin, 03/02/2011 tarihli .... Gazetesi'nde ve aynı tarihli internet sitesinde '' .... oğlu alkolik çıktı'' başlığıyla yayınlandığı ve haberde; ''...Eski başbakanlardan ...in oğlu ....hakkında mahkemeye başvuruda bulunan...''can güvenliğim'' tehlikede diyerek eşi için ''evden uzaklaştırma'' talebinde bulundu. Suçlanan ....ise eşine hiçbir şekilde şiddet uygulamadığını belirterek talebin reddini istedi. Talebi inceleyen mahkeme, ....'in 3 ay boyunca eve alkollü gelmemesi, eşine şiddet uygulamaması ve varsa silahını teslim etmesi yönünde uyarılmasına karar verdi'' ifadelerine yer verilmiştir.Davacı, davaya konu yayının gerçek olmayıp asılsız iddia ve ithamları ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesi ile manevi tazminat ödetilmesini istemiştir.Davalılar ise, habere konu mahkeme kararında davacının oğlu hakkında eve 3 ay boyunca alkollü gelmemesi yönünde karar verildiğini, basın özgürlüğünün ve basın özgürlüğünden doğan haber verme eleştirme ve eser yaratma hakları ile toplumun aydınlatılması gerekleri ve haber alma hakkının da birer ihtiyaç olduğu gözetilmeden, bir olayın kamuya duyurulmasının hakaret ya da manevi zarara uğranılmasına sebebiyet verilmesi şeklinde yorumlanmasının hukuki izahattan yoksun olduğunu belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Anayasa'nın 28. maddesinde düzenlenen basın özgürlüğü ve bu özgürlüğün getirdiği ayrıcalıklar sınırsız olmayıp basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırı Medeni Yasa'nın 24 ve Borçlar Yasası'nın 49. maddelerinde anlamını bulan kişilik haklarının korunmasına ilişkin düzenlemelerdir. Borçlar Yasası'nın 49. maddesi gereğince basının sorumlu tutulabilmesi için; yayın ya da eleştirinin kişilik haklarını zedelemesi, bu zedelemenin manevi bir zarar doğurması, kişilik haklarına saldırı ile gerçekleşen zarar arasında uygun nedensellik bağı bulunması, kişilik haklarına saldırının hukuka aykırı olması ve hukuka aykırılığı ortadan kaldıran hukuka uygunluk nedenlerinin bulunması gerekir.Hukuka uygunluk nedenleri veya hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedenler ise; gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve toplumsal ilgi gibi öze ilişkin koşulları ve konu ile anlatım arasında düşünsel bağlılık, anlatım ve sergilenişteki ölçülülük niteliğindeki biçime ilişkin koşullardır. Yayımlanmasında kamu yararı bulunan gerçek ve güncel bir haberin ya da eleştirinin özle biçim arasında denge kurularak yayımlanması durumunda hukuka aykırılık ortadan kalkar ve artık basın sorumlu tutulamaz.Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; .... Aile Mahkemesi'nin 02/02/2011 tarih ve 2011/9 D.İş sayılı karar örneğinde tedbir isteyen ... tarafından ..... aleyhine, evliliklerinin başlangıcından bu yana tedbir istenilen eşin alkole bağımlılığının kesintisiz olarak devam ettiği, hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediği belirtilerek ruh ve beden sağlığı ve can emniyetinin zarara uğramaması nedeniyle 4320 sayılı Ailenin Korunması Hakkındaki Kanun uyarınca koruma kararı talep edildiği ve mahkemece 4320 sayılı yasanın 1. maddesine göre tedbir kararı verilerek ayrıca ....'in eşi ....'e ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine karşı 3 ay süre ile şiddete ve korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmamasına ve 3. şahıslar kullanılarak şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulundurulmamasına, alkollü veya herhangi bir uyuşturucu madde kullanmış olarak ortak konuta gelmemesine veya ortak konutta bu maddeleri kullanmamasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Davaya konu yayında, haberin içeriğinin .... Aile Mahkemesi'nin 02/02/2011 tarih ve 2011/9 D.İş sayılı karar örneğinde ortaya konulan görünür gerçeğe uygun olduğu anlaşıldığına göre, kişilik haklarının saldırıya uğradığından söz edilemeyeceği ve davalının da manevi tazminat ile sorumlu tutulamayacağı benimsenmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.