Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16855 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15642 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ....Tic. vdl aleyhine 30/09/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımından reddine dair verilen 01/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalıların kendisine ait dükkan çalışanı ile işbirliği yaparak dükkandaki malları satılmış gibi gösterdiklerini ancak bedellerini ödemediklerini belirterek zararının tazminini istemiştir.Davalılar hakkında yine davacının şikayeti nedeniyle yürütülen soruşturma sonunda emniyeti suistimal suçunun unsurları oluşmadığından kamu adına kovuşturma yapmaya yer olmadığına karar verilmiştir.Mahkemece, Borçlar Kanunu'nun 60. maddesinde 1 ve 10 yıllık süreler öngörüldüğünü, suçun unsurları oluşmadığından kamu adına kovuşturma yapmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle artık ceza zamanaşımının uygulanamayacağı, şikayet tarihi olan 02/02/2009 tarihi itibariyle zararı ve failleri öğrendiğini dava tarihi itibariyle 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 60/2. maddesi gereğince, zarara yol açan eylemin aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının davalıları emniyeti suistimal suçu ile suçladığı anlaşılmaktadır. Davaya konu eylem 5237 sayılı TCY'da düzenlenen suç olup, olaya uygulanacak zamanaşımı süresinin belirlenmesinde ceza zamanaşımı süresine bakılmalıdır. Ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için somut olay ile ilgili bir soruşturma ya da kovuşturma açılmış bulunması da şart değildir.Şu durumda davanın açıldığı günde olay tarihinden itibaren ceza zamanaşımı 5237 sayılı TCY nın 66/e maddesi gereğince 8 yıl olup, ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı açıkça anlaşılmakta olduğundan mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.