Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16851 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15481 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar .... vdl aleyhine 29/04/2009 gününde verilen dilekçe ile kurum zararının tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 15/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurum, davalıların kantin sorumlusu olarak görev yaparken, kantin hesaplarında 1999 yılı birinci ve ikinci altı aylık dönemlerinde meydana gelen açıktan kaynaklanan zararın tazminini istemiştir. ..., ..., ... ve ... dışında kalan davalılar zamanaşımı def'ini ileri sürmüştür. Mahkemece, Borçlar Kanununun 60. maddesinde 1 ve 10 yıllık süreler öngörüldüğünü, 1999 suçun gerçekleştiği ve Askeri Savcılığın iddianamesiyle davalılar hakkında kamu davası açtığını ancak ceza zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilerek kesinleştiği, ceza zamanaşımı süresi olan 5 yıl içinde dava açılmadığından, zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 60/1. maddesine göre öngörülen zamanaşımı süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halükarda 10 yıldır. Somut olayda haksız eylem 1999 yılının 1.ve 2. altı aylık döneminde meydana gelmiş, davalılar hakkında Askeri Mahkemede açılan davada; 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 16. maddesi uyarınca Askeri Savcı Hazineye ilişkin zararı tespit ederek hazırlanan İddianameyle sanık- davalıların cezalandırılmaları ve Hazine zararının sanıklardan tazmin ve tahsili talep edilmiştir. .... Komutanlığı ....Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda dava, 1999 yılında işlenen suçlar yönünden zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmış, bilirkişi raporu ile belirlenen Hazine zararının ....komutanlığına bildirilmesine karar verilerek , tazminat hakkında bir karar verilmemiş, sözkonusu karar tüm sanıklar yönünden temyiz edilmeksizin 17/11/2007 tarihinde kesinleşmiştir. Hazine zararının talep edildiği Askeri Ceza Mahkemesi dosyası zamanaşımına uğramamış olsa idi; bu talep hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bu süre içinde davacının hukuk mahkemelerinde yeni bir dava açması halinde derdest bir davanın bulunduğu ileri sürülebilecekti. Şu durumda, davacının ceza davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması nedeni ile kurum zararı istemi hakkında bir karar verilemeyeceğini öğrendiği, kararın kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıl içinde dava açılmadığından dava zamanaşımına uğramıştır. Ancak, zamanaşımı bir def'i olup ancak süresi içinde ileri sürenler yönünden incelenebilir. Davamızda davalılardan ..., ..., ... ve ... hiç cevap vermediler ve dolayısıyla zamanaşımı def'inde de bulunmadılar; davalılardan...., ... ve ... ise 10 günlük cevap süresinden sonra zamanaşımı def'inde bulundular ve davacı taraf savunmanın genişletilmesine karşı koyduklarına göre bu davalılar yönünden davaların zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle reddedilmiş olması doğru değildir. Mahkemece, davalılar ..., ..., ..., ..., ...., ... ve ... yönünden işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine 04/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.